YILDIZ DOĞA MEMİŞOĞLU
2012 MEZUNU
instagram: @yildizdogamemisoglu
1_ Öncelikle bize TED İstanbul'dan sonraki eğitim hayatınızdan bahseder misin? İkinci olarak şimdi neler yaptığından.
Londra British Vogue'un Editör Tasarımcısı olmamdan çok önce, üniversite hayatımı Alexander McQueen, Stella Mccartney, John Galliano, Dilara Fındıkoğlu ve Hussein Chalayan gibi birçok ünlü ismin mezun olduğu Central Saint Martins'te tamamladım. Üniversite sınavı sonucunda Sabancı Üniversitesi Ekonomi Bölümü ve ODTÜ'yü burslu kazanmama rağmen bu üniversitelere gitmeme kararı aldım ve Londra'da okudum. Grafik Tasarım ve Animasyon Bölümü’nü dereceyle bitirmeme bir yıl kala, İngiltere'nin en ünlü galerilerinden biri olan Barbican Centre'ın sponsorluğunda ilk grup sergimi “WE ASTRONOMERS” başlığı altında yaptım. Busergide Guildhall Music School mezunu 12 müzisyen ile çalışma fırsatım oldu. 3 dakikalık animasyon videom Londra'da Barbican Centre sayesinde izleyenlerin beğenisine sunuldu.
Daha sonra 2016 yılında ünlü Fransız kostüm tasarımcısıyla ortaklaşa çalışarak ilksanat yönetmenliğimi gerçekleştirdim. Sophie Cochevelou ile tamamladığımız bumoda fotoğrafları projesi Lethaby Gallery Kings Cross'da fotoğraf formatında sergiseverlerle buluştu.
Kariyerime İstanbul'da Leo Burnett ve Saatchi&Saatchi reklam ajanslarında staj ile başladıktan ve reklam sektöründe deneyim kazandıktan sonra Londra'da durmaksızın 8 yıl çalıştım. Londra'da MTV müzik televizyonuna orta pozisyonda 2D ve 3D animatör olarak girdim. MTV'de tam zamanlı çalıştığım dönemde 300'ün üzerinde animasyon ve reklamı tamamladım. Bu dönemde Star Wars Last Jedi reklamları, Londra moda haftası reklamı, Kardashian ailesinin reklamları, New York moda haftası reklamı, Kylie Jenner ile Adidas reklamı, Taylor Swift müzik videosu reklamı, Riverdale ve F.R.I.E.N.D.S. dizisi reklamı, Valerian filmi reklamı, Maze Runner filmi reklamı, Bobbi Brown reklamı, Rihanna ve Cara Delevigne ile olan moda reklamları başta olmak üzere 300 adet reklama bireysel olarak imza attım.
MTV İngiltere, MTV Fransa ve Comedy Central'da çalıştığım bu dönem beni Vogue İngiltere için hazırladı. En sonunda www.kkkooommm.com isimli medya şirketimikurdum. KKKOOOMMM adı altında Conde Nast Grup ile anlaşma imzaladım. Bu süreçte İngiltere Vogue, Fransa Vogue ve İspanya Vogue'un 3 ülkede editör tasarımcısı olarak 700 kişilik bir ofiste tek Türk editör tasarımcı oldum. Vogue Grubu'nun 3 ülkede Instagram ve Snapchat reklamlarının 300-350 adede yakınını ekibim ile tamamladık. İnternet sitemde bulunan her reklam benim imzam altında bireysel emeklerim ile oluşturulmuş, başka kimsenin eli değmemiştir.
Bu süreçte Bvlgari Roma'ya bir proje götürdüm ve elemelerde son üç firmaya kadar kalarak Bvlgari Roma ile ortaklaşa çalışma fırsatı yakaladım. Vogue'da çalıştığım dönemde Kate Moss ile derginin mayıs sayısının kapağının reklamını gerçekleştirdim.Kate Moss, Edward Enninful ve Christian Dior'un tasarımcısı olan Kim Jones ile çektiğimiz videoyu edit leyerek prodüksiyona hazırladım. Daha sonrasında Hailey Bieber, Kylie Jenner, Bella Hadid, Meghan Markle, Rihanna, Jennifer Lawrence başta olmak üzere birçok ünlü ile çalıştım ve yaptığım reklamlar Vogue kanallarında yayımlandı. Off-White ve Coachella festivali reklamları da bunlardan bazıları.
Umarım yaptıklarım tüm okuyuculara gönülden çalışma azmi ve hırs verir.
2_Yurtdışında okuduktan sonra İngiltere'de yaşamaya başladın. Türk kültürü çok zengin ve eskiye dayanan bir kültür. Bunları kendi üretim süreçlerinde kullanıyor musun? İlgini çeken başka kültürler hangileri?
Babam Türk, annem İspanyol olduğundan dolayı İngiltere'de yaşadığım sekiz yıl boyunca Türk ve İspanyol olduğumu söylemekten geri durmadım. Annem dokuz dil konuşan bir kadın. Dolayısıyla hem evin içinde hem İngiltere'de birçok farklı kültüre maruz kaldım. Üç dini de yaşadığım bir aile düzeninde büyüdüm. İnsan dünya vatandaşı olmayı öğrenebilir. Artık İstanbul'da çalışmaya ve yaşamaya devam edeceğim. Doğduğum ve büyüdüğüm topraklara hizmet edeceğim için heyecanlıyım. Sanatın var olabilmesi için özgür bir toplum gerekli, bu da bilim ve sanatla büyüyen TED İstanbul sayesinde ve sevgili eğitmenlerimiz aracılığı ile olacaktır. Sistem baskıcı olsa da kurumlar özgürlükçü kalmayı seçmelidir.
3_Tasarım süreçlerinizi bize anlatır mısınız? Önemli platformlar ve markaların için çalışıyorsun. İlham aldığın tasarımcılar kimler?
Tasarım süreci her defasında farklı. Her zaman süreç sonuçtan daha çok önemsenmeli ve tasarımcı kendi potansiyelini özgür bırakmayı öğrenmelidir. Şüphe, korku veya endişe, yaratım sürecini baltalarken cesaret, merak, sevgi ve yaptığın işten keyif almak seni potansiyeline götürür. Yeniliklere açık olmak, hayal kurmak ve hayallerini olumlamalar ile gerçekleştirmek en önemlileri. Benim için sanat bir meditasyon süreci. Yoga, Reiki çok önemli, ayrıca bunun yanında Yaratıcının varlığına inanmak ve kendimin de onun bir parçası olduğunu kabul etmek bana güven veriyor. Hepimizin içinde yaratma enerjisi var.
4_Dijital ortam fizikselin önüne geçmeye başladı. İstesekte istemesekte, COVİD19 sonrası internette daha çok vakit geçirmeye başladık. Moda sektörü ve dijital ile ilgili, COVİD19 sonrasıyla ilgili senin düşünceleri ve tahminlerin neler?
Dijitalleşme radikal bir karar değil. 1960'dan beri televizyonun bulunmasıyla ortaya çıkan süreç incelendiğinde anlıyoruz ki teknoloji farklı amaçlar doğrultusunda form değiştirmiş. Eskiden birleştiren teknoloji şimdi bireyselleştirme adı altında ayrıştırıyor. Gelecek tahminleri yapabilmek için, şirketleri bireylerin yönettiği gözönüne alınarak, bireylerin psikolojileri ve amaçları anlaşılmalı. Kısacası her şirket yöneticisi neyi amaçlıyor ise ona göre farklı pozisyonlar alacaktır. Şirketler çalışkanların psikolojilerini göz önüne alarak daha çok fizikselleşmeyi de seçebilir.Bu da psikologların şirketlerde oyun grubu yaratmasından, dijital ajanslarda çalışan dijital yaratıcıların fiziksel spor ihtiyaçları için hafta sonu tırmanış ve koşu grubu yapmasına kadar değişebilir. Kısacası dijitalleşme daha çok fizikselleşme ihtiyacı doğurabilir. Cyborg realitesini telefonu kullandığımız ilk günden beri yaşıyoruz. Biz fotonlardan oluşuyor ve aslında elektrik devreleriyle her saniye yeniden oluşuyoruz. Bütün realite ve boyutlar matematiksel olarak kodlu ve biz elektrik ile beynimizde sinir kabloları aracılığı ile haberleşiyoruz. Ancak şunu unutuyoruz. Biz duyguları olan elektrik devreleriyiz. Eğer ki teknoloji konuşma ve iletişime geçme becerilerimizi ve duygularımızı elimizden alıyorsa bu oyunda yanlış yerde duruyoruz. Fizikselleşmeyi ve insanlaşmayı seçmeliyiz. Telefonları ve ekranları değil.
5_ Destek beklediğiniz ya da hayata geçirmek istediğiniz projeler neler?
Yeni bir projeye başladım. Göbeklitepe, Efes, Hattuşaş, Kaunos, Olympos,Bergamo başta olmak üzere Türkiye’nin gözbebeği dokuz antik kent hakkında dokuz ayrı tablo yapmak ve gelirlerinin tamamı bir derneğe gidecek şekilde satmak ve sergilemek istiyorum. İlk tablom Göbeklitepe'yi bitirdim. Diğerleri için destek ve yardımlarınızı sevgiyle bekliyorum. Ayrıca yeni bir kitap da yazmaya başladım,basımı ve yayımı konusunda da desteğinizi bekliyorum.
6_ TED İstanbul Ailesi'ne iletmek istediğin bir mesaj var mı?
TED İstanbul bir başlangıç, TED İstanbul bir hayal ama bir son değil. Hepimiz bu sonsuz evrenin küçücük bir ışık huzmesi yılını öğrenmeye ve derslerden geçmeye geldik. Egolarımızı ve korkularımızı bir kenara bırakıp daha çok proje geliştirmeli, birbirimizden öğrenmeli, ihtiyacı olanlara öğretmeli ve en çok da Türkiye'yi tanımalıyız.İstanbullular olarak Roma Medeniyeti'nin devamı, Nemrutlular olarak Sümer-Babilonya Medeniyeti'nin devamı olduğumuzu hatırlamalıyız. Bir zamanlar Göcek bölgesinin Mısır İmparatorluğu'nun bir limanı olduğunu söylemeliyiz birbirimize. Eğitim merak uyandırmalı. Ezberlediklerimin hepsini unuttum sevgili hocalarım. Tek hatırladığım bana verdiğiniz araştırma projeleri. Eğitim sistemimizi merak ve araştırmaya, soru sormaya, kendi kendimize öğrenmeye, yazılar yazmaya yönlendirmeli ve üzerine bastığımız bu toprakların Mısır ve Babilonya'ya dayandığını anlatmalıyız. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, geometri, coğrafya ve tarih en çok üzerinde durulması gereken bölümler. Sebebi şu; evrende Avrupa'dan sonra insanlık tarihinin başladığı topraklardayız. Eğer biz Atatürkçü gençler bunu bilmez ve anlatmaz ise kim anlatsın? Yeni bir kitap yazmaya başladım. Ne zaman biter bilmiyorum. Bitince hepinize haber vereceğim. Bana kattığınız değerler ve sunduğunuz imkanlar için tüm TED İstanbul ailesine saygıyı bir borç bilirim. Emeklerinize sağlık. Hepinize sevgilerimi vesaygılarımı iletiyorum.
