NİLÜFER URAYLI

2011 MEZUNU

moda tasarımı

NİLÜFER URAYLI

instagram: @niluferuraylistore

1_ Öncelikle bize TED İstanbul'dan sonraki eğitim hayatından bahseder misin? İkinci olarak şimdi neler yaptığından.

TED İstanbul’dan mezun olduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü %25 burslu olarak kazandım. Aslında hedeflediğim bir bölüm değildi. Sadece üniversiteye adım attım diyebilirim. İlk yılımda bölümümün geleceğim için tam anlamıyla bana uygun olmadığını fark ettiğimde arayışa geçtim. Aile mesleğimin tekstil olmasıyla, ben de tasarıma yönelmeyi tercih ettim. Böylece İstanbul Moda Akademisi’nde Moda Tasarım Teknoloji Lisans Diploma Programı ile yan dalımı da aynı zamanda tamamlamış oldum. İki okulumdan da mezun olduktan sonra tasarıma olan tutkum ve heyecanım içime sığmadığı için daha fazlası gerek dedim ve vizyonumu, algımı daha da geliştirmek adına Milano’da yer alan Istituto Marangoni isimli moda okuluna gitme kararı aldım. Kabulüm geldi ve Milano’ya gittim. Gittiğim andan beri buraya dönüp iş hayatına devam ettiğim zamana kadar hala aynı şeyi düşünüyorum: “Hayatımın en doğru kararını vermişim”. Orada aldığım eğitim sadece eğitimdi diyemem çünkü markalarla iş birliği yapıp onlara talep ettikleri doğrultularda koleksiyonlar hazırlıyorduk. Burada iş hayatında belki 3-4 yılda geleceğim seviyeye Marangoni’nin eğitimi ile hızlıca ulaştım diyebilirim. Geldikten sonra kendi markamı kurmaya karar verdim.

2_Kendi ismini taşıyan bir markan var. Marka oluşturma sürecinden ve motivasyonundan bize bahseder misin? Ne gibi zorluklar yaşadın?

Markanızı kurmaya ilk karar verdiğinizde herkesin size yardım edeceğini ve her şeyin bir anda mükemmel olacağını bekleyerek başlıyorsunuz. Fakat gerçek hayat böyle mi? Tabii ki değil. İlk başta markamın hedef kitlesi kim olacak sorusuna yanıt aradım. “Kendimi nasıl tanıtabilirim?” sorusunun yanıtını ararken Youtube videoları çekmeye başladım. Ayrıca Instagram’da yeni başlayan video akımına uyarak styling videoları çekmeye başladım. Ardından hazırladığım koleksiyonlardan bir tanesini Youtube kanalımda anlatarak bu mesleği yapmak isteyen herkese ufacık da olsa bir şey katabilirsem ne mutlu bana diye düşündüm ve ilk eğitim videomu Youtube’da yayınladım. Böylece yavaş yavaş tasarımlarımın dikimini gerçekleştirip yayınlamaya başladım. İlk yayınladığım modellerin bu kadar rağbet görmesi beni gerçekten heyecanlandırmıştı. Kendi internet sitemi kurmak istediğimde benim için zor olan süreç başladı çünkü aynı zamanda pazarlamanın önemi de büyüktü. Hiç anlamadığım internet sitesi alt yapılarını videolar izleyerek çözmem, hiç anlamadığım pazarlama stratejilerini öğrenmem gerekiyordu. Bence zor olan tasarım değil, reklam kısmıydı. Muhasebe ihtiyacından hiç bahsetmiyorum bile… Tasarımını, reklam stratejisini, sosyal medya içeriklerini, muhasebesini, kargosunun paketlenmesine kadar her aşamasını düşünmek zorunda kaldım. Bir marka kurmak aslında bir ekip işidir. Bense ileride zorluk yaşamamak adına her şeyi kendim öğrenmem gerektiğini düşündüğüm için tek başıma yol aldım, bu nedenle de başlangıçta çok zorlandım. Birkaç ay sonra şans eseri Show Tv kanalından aranıp programlarına davet edildikten sonra daha rahat yol aldım

diyebilirim.

3_Tasarım süreçlerinizi bize anlatır mısınız? İlham aldığın tasarımcılar kimler?

Moda tasarımın ülkemizde tam anlamda net olarak anlaşılmadığını düşünüyorum. Aslında büyük bir araştırmadan ve iyi bir vizyondan geçiyor. Mesleğimi sanatın somut hali olarak görüyorum. “Bir model hem farklı iken hem de nasıl giyinilebilir olabilir?”. Aslında tasarımlarımı yaparken hep bu soruyu hatırlatıyorum kendime. Koleksiyonuma başlamadan evvel uzun bir trend araştırması yapıyorum. Örneğin SS/20/21’de neler olacak? Hangi renkler, hangi detaylar var? Bu araştırma birkaç ay önceden başlıyor. Araştırmanız ne kadar geniş ise algınız da o kadar gelişmiş oluyor. Çizim kısmına detaylarla başlıyorum. Sade ama tek detayı olan bir model, kumaşı ile bir bütün olduğunda inanılmaz hoş olabilir. En çok kumaşların dokularını, renklerini birleştirmeyi seviyorum. Çizim yaparken de mutlaka kumaşlarım önümde olur ve dikilmesi mümkün çizimler yaparım. Hayran olduğum tasarımcı Iris Van Herpen. Zekası ile teknolojinin birleşimi bana ilham veriyor. Yıllardır bahsettiğimiz bu teknolojik geleceğin ilk adımlarının gerçekten

geldiğini bana hatırlatıyor. Mühendisler ile çalışıp tasarım yapmak inanılmaz değil mi?

4_Dijital ortam fizikselin önüne geçmeye başladı. İstesekte istemesekte, COVİD19 sonrası internette daha çok vakit geçirmeye başladık. Moda sektörü için COVİD19 sonrasıyla ilgili senin düşünceleri ve tahminlerin neler?

Birkaç yıl sonra mağazaların çok azınlıkta olacağını her zaman söylerdim. Bu nedenle kendi markamı hiçbir zaman fiziksel olarak görmeyi hayal etmedim. Bu süreç tahminimden de hızlı gelişti. Tabii keşke bu şekilde olmasaydı… İleriki yıllarda online platformlarda da rekabet artışı doğacaktır. İleride kıyafet değişimi için programların artacağını, herkesin kendi beden ölçüsünü gireceği bir yazılım olacağını ve aynı zamanda ekranda o modelin içerisinde kendimizi göreceğimizi düşünüyorum. Hatta bunun sadece online platformlarda olmakla kalmayıp, mağazaların kabinlerinde de olacağını öngörüyorum. Şu anda başka bir markam daha var henüz açıklamadığım. Aynı zamanda bu markama da yoğunlaşmış durumdayım.

5_ Destek beklediğin ya da hayata geçirmek istediğin projeler neler?

Yurt dışı ile ilgili bağlantılar olabilir.

6_ TED İstanbul Ailesi'ne iletmek istediğin bir mesaj var mı?

Lise yıllarında anlayamamışım ama kişinin çevresi, kişiliğini de oluşturuyormuş. Üniversite ve iş hayatına atıldığımda daha çok farkına vardım ki gerçekten TED İstanbul’da olduğum için şanslıymışım. Bizimle canı gönülden ilgilenen bütün hocalarıma

sevgiler. İyi ki varsınız…